11 Aralık Dünya Dağlar Günü Kutlamalarımız 10. Yılına giriyor

11 Aralık Dünya Dağlar Günü çalışmalarımız 10. yılına girmiş bulunmaktadır. Çalışmalarımızın temel yaklaşımı, dağların ve dağlık alan bölgelerinin ihmal edilmesinin tespiti ile konunun önemini ortaya koymak; birey ve kullanıcı ilişkisindeki monotonluğu, ilgisizlik ve ihmal edilmişliği üretkenliğe çevirebilme amacıyla hangi yöntemlerle ilgi gruplarının ilgisinin çekilebildiği tanımlamak; sürdürülebilir dağ yönetimi konularında, kamu politikalarını biçimlendirecek etkili siyasalar geliştirmeyi sağlayacak modelleme içinde eylemlerini tanıtmak ve bugüne kadar gelinen sürecin başarı ölçümünü sorgulamak aşamalarına dayandırılmıştır. Bunları başarabildik ama sürdürebilirlik gerekmektedir.

Dağlık alanlarda, doğal kaynakların sürdürülebilirliği ile bağlantılı görülen, beşeri ve toplumsal sermayenin gelişimini sağlamada, kamu yönetimlerinin hassasiyet göstermelerini teşvik amacıyla da, Birleşmiş Milletler Teşkilatı 2003 yılını resmi olarak “Uluslararası Dağlar Yılı” olarak ilan etmiştir. Bu şekilde dağlık alanların önemine dünyanın ilgisi çekilmiştir. Mamafih Türkiye’nin ilgisini idari olarak çekememiştir.

Türkiye’de Dağlık Alan Yönetimi Şube Müdürlüğünün yeri, Orman ve Su İşleri Bakanlığının Teşkilat Şemasında ısrarla arandığında bile kolay bulunamamaktadır. Dağlık Alanlar konusu Türkiye’de stratejik önemi arka planda kalan ve etkin olmayan bir yönetim ile ilişkilendirilebilir. Dağlarımız kontrol edilemeyen güvenliksiz mekânlar olmamalıdır. Konunun özü de buradadır. Dağların kamu, özel ve sivil farkındalığı ve bütünleşik yönetişimi içinde kontrolü idari olarak yapılandırılmalıdır.

Oysaki Kriterler doğrultusunda toplam alan içindeki dağlık alanların payı %74,6 dır. Buna göre Türkiye’nin yaklaşık ¾’ü dağlık alandır. Verilere göre düzlük alanlar %25,3 lük bir orana sahiptir (toplam alan: 782219,7269 km², dağlık alan: 583770,9139 km², düzlük alan: 198448,813 km²). Dağ köylüsü resmi belgelerde veya raporlarda görünür değildir. Esasen idari değişimlerle de “belediyelerin kırsal mahallelerine” (2021 yılı ) dönüşmüş, kendi var ama adı yok hale gelmiştir. Oysaki, coğrafi olarak dağlar, kara ve kıyı sınırlarında yer alma ve konumuna göre sınır aşan dağlar özelliği taşıma yönüyle de stratejik alanlardır. Türkiye’de gerek taşıdığı imkân ve araçlar gerekse lojistik önemi açısından dağların, idari açıdan merkez konumuna alınması önem taşımaktadır.

Dağ yönetiminin, orman yönetiminden ayrı tutulması ve seçilmiş özellikli dağlar için, özel bir yönetim birimine dönüştürülmesi gerekliliktir. Nitekim uluslar arası çalışmalar da dağlık bölgeler konusu insan hakları ve yüksek çevre kalitesini sağlama ortaklığında yer almaktadır. Dağlarımız maden ve doğa zenginliğine sahiptir. Kamu politikalarında dağlarımızın görünür hale getirilmesi önemlidir. 6360 sayılı kanunla ortaya çıkan il bütünlüğü modelini fırsata dönüştürmek ve Dağlık Alanlar Belediyeler Birliği gibi yapısallıkları kurmak önem taşımaktadır. 11 Aralık Dünya Dağlar Gününün takvimlere işlenmesini bekliyoruz. Ferman da, dağlar da milletimizindir.

Not : 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun ek 3 üncü maddesi hükümleri çerçevesinde hazırlanan Kırsal Mahalle ve Kırsal Yerleşik Alan Yönetmeliği 15.04.2021 tarihli ve 31455 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanmıştır.

Categories: