11 Aralık Dünya Dağ Günü Farkındalık Toplantısı Basın Özeti 

Türkiye topraklarının %74,63 oranıyla bir dağlık alan ülkesidir. Türkiye topraklarının %50’sinin 1000 metre, 2/3’ü ise 500 metrenin üzerinde ve ortalama yükseltisinin ise Asya Kıtasından fazladır. 

Her dağlık alan jeolojisi, ekolojisi, sosyo ekonomisi ve kültürel özellikleriyle birbirinden farklıdır ve bunu doğanın içinde zamanda ve mekânda derinleşerek gözlemlemek jeoloji mesleğinin en güzel yönlerindendir. Dağ belki çok küçük bir kelime olsa da büyük bir jeolojik fenomen ve enerjidir. Enerjinin bir kısmı güzelliklerde saklıdır. Ancak bir bölümü afet riski olarak karşımıza çıkar. Sonuçta her dağlık alan için kendi özgün koşullarıyla uyumlu risk azaltma ve arazi kullanım modellerinin katılımcı bir şekilde geliştirilmesi gerekir. 

Coğrafyada dağlar uluslararası literatürde öteden beri incelenen ve önemi giderek artan bir konudur. Türkiye’de de az sayıda disiplinlerarası çalışma bulunmaktadır. Coğrafya ve dağ odaklı turizm ilişkileri günümüzde farklı konularla ilişkilendirilerek geliştirilmektedir. Dağlarımız kullanım çeşitlilikleriyle dikkat çekmekte ve kalkınmanın önemli araçlarından biri olarak değer kazanmaktadır. Doğadan ve insandan kaynaklanan; şiddetli sıcak, şiddetli soğuk, şiddetli rüzgârlar ve fırtınalar, kuraklık, kaya düşmesi, heyelan, yangın, terör vb sorunlar yumağı ile dağların birlikte anılmaması için “dağlık alan planlaması ve dağlık alan yönetimi” konusunun bir kamu politikası haline getirilmesi gerekliliği, örgütlenme yapılanması ve dağlık alanların güvenliği konusunda eylem planı çalışması yapılması gerekmektedir. 

Dağlar eteklerinden başlamak üzere giderek daha da artan oranda yerleşime açılmaktadır. Bir taraftan iklim değişiklikleri ve bir taraftan da dağlara yönelen nüfus baskısına rağmen, Türkiye’de dağlık alan yönetimine ve strateji planlamasına yönelik resmi belgesi bulunmamaktadır. Oysaki dağlık alan yönetimi; sürdürülebilir toplum ve sürdürülebilir kaynak yönetimi bir başka ifadeyle gücünü bozulmamış doğal çevreden alan toplum kalkınması gibi önemli konularla yakından ilişkilidir. 

Dünyada karşılaşılan meteorolojik karakterli doğal afetler, Türkiye’nin farklı bölgelerini de değişik boyutlarda etkilemektedir. Dünya risk değerlendirmeleri çalışmaları gerek insan gerekse doğa kaynaklı afet tiplerine göre durum analizi rakamlarını her yıl paylaşmaktadır. Gelen değerler hiç de iç açıcı olmayıp, Türkiye için risk yüzdeleri artış göstermektedir. 

Uluslararası Dağ Günü 2024 /International Mountain Day(IMD) de 11 Aralık 2024 tarihinde bütün dünyada kutlanacaktır. Uluslararası Dağ Günü 2024 yılı teması yenilikçi çözümlere odaklanmayı, adaptasyon stratejilerini teşvik etmeyi ve sürdürülebilir bir gelecek için gençleri güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Yenilikçilik, karmaşık dağlarla ilgili sorunları ele almak için olmazsa olmazdır. İzleme ve koruma için dijital çözümler gibi teknolojik ilerlemeleri ve iklim açısından akıllı tarım ve geçim kaynakları, kaynak yönetimi ve finansmana yönelik yeni yaklaşımlar gibi yaratıcı sorun çözme yöntemlerini kapsamaktadır. 

Categories: